Bugün dünyanın en zengin 4. insanı olan 1926 doğumlu IKEA’nın kurucusu Ingvar Kamprad’ın başarı hikayesi henüz 7 yaşındayken başlıyor. Kamprad, daha 7 yaşındayken İsveç’in güneyindeki Smaland kentinde toplu kibrit alıp bunları teker teker satmaya başlayarak ilk parasını kazanmaya başladı. Bu dönemde ticareti anlamaya ve kendi parasını kazanarak bundan zevk almaya başladığını ifade eden Kamprad, 10 yaşına geldiğinde yılbaşı süsleri, kalem ve kolye gibi çeşitli ürünleri de topluca şehirden getirip küçük çiftlik evlerinin bulunduğu kasabalarda satmaya başladı.
Ingvar Kamprad, 17 yaşına geldiğinde ise konuşma bozukluğuna sahip olmasına rağmen okulda ciddi başarılar elde etti. Bunun üzerine babası tarafından bir miktar parayı hediye alan (miktar kaynaklarda farklı olarak belirtiliyor) Kamprad, 1943 yılında bu parayla IKEA adlı şirketi kurdu. IKEA’da ilk etapta genellikle kırtasiye ürünleri satan Kamprad, mağazaya getirdiği tek tük mobilya ürünlerinin ise çok kısa sürede hızla tükendiğini fark etti. Bunun üzerine mobilya ürünlerine daha fazla ağırlık veren Kamprad, sadece mobilya ürünlerinin satıldığı ilk mağazayı Almhult kentinde kurdu. Ayrıca bu mağazada “parça mobilya” fikrini hayata geçiren Kamprad, bu fikre göre insanların mobilya almak yerine mobilya parçası almasını sağlayacaktı. Bu fikirle insanları hem daha fazla heyecanlandırmayı planlamış ve hemde şirket maliyetlerini düşürmeyi planlayan Kamprad, bu fikrinde haklı çıkmıştı.
Kısa sürede yüzlerce mağazaya ve alt bayiliğe ulaşan IKEA şirketinin başında bulunan Kamprad, aradan geçen yılların ardından bugün Forbes dergisine göre dünyanın en zengin 4’ncü insanı olmayı başardı. Ingvar Kamprad’ın 3 oğlu ve 1 kızı bulunuyor. Oğulları IKEA’nın bütün önemli pozisyonlarında görev alıyor. 2005 yılında IKEA’nın başarısı hakkında bir kitap da kaleme alan Kamprad, bu kitabında IKEA’nın başarısını sadeliğe bağlıyordu. Zira, Kamprad’ın özel hayatı da tam anlamıyla bir “sadelik”ten başkası değildi. Kamprad bugün 15 yıllık bir araç kullanıyor, daima uçakların Ekonomi Sınıfını kullanıyor, zenginliğine göre çok küçük bir evde kalıyor, çay poşetlerini geri dönüştürüyor ve çok nadir gittiği restoranlarda tuz ve karabiber paketlerini kendiyle götürüyor.
Bugün 91 yaşında olan Ingvar Kamprad hala ise şirketinden emekli olmadı. “Ölmeye bile vaktim yok” ifadeleri ile iş hayatına verdiği önemi ortaya koyan IKEA’nın kurucusu bugüne kadar asla şatafat veya lüks hayat ile anılmadı.