1. Anasayfa
  2. Girişimcilik

Girişimcilik ve İş Kurmak [DEV REHBER]

Girişimcilik ve İş Kurmak [DEV REHBER]
0

Girişimciliğin özel tanımı, bu konudaki temel kavramlar ve bir girişimcinin özelliklerine ilişkin net bilgiler ile iş kurmak için gerekli tüm bilgiler bu rehberde.

Başarılı bir girişimci olmanın temel özelliklerinden biri de doğru ve potansiyeli yüksek bir iş fikri bulmaktan geçiyor. Ancak doğru ve potansiyeli yüksek bir iş fikri bulabilmek için öncelikle girişimcilik konusunda kendinizi geliştirmeniz gerekir.

Girişimcilik Tanımı

İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren insanlar yaşamaları için gerekli olan ihtiyaçları giderme çabası içinde olmuşlardır. İhtiyaçların karşılanması, yaşamımızı sürdürmeyi ya da kolaylaştırmayı sağlar. Örneğin yiyecekler, yaşamımızı sürdürmek için beslenme ihtiyacımızı karşılarken bilgisayarlar da yaşamımızı kolaylaştırmaktadır.

İlk çağlarda insanlar kendi ihtiyaçlarını karşılamak için girişimde bulunurken daha sonraki dönemlerde diğer insanların ve toplumun ihtiyaçlarını karşılama yoluna gitmişlerdir.

İhtiyaçlarımızın karşılanması için üretim yapma zorunluluğumuz vardır. Üretimi gerçekleştirmek için de doğal kaynakların, emeğin ve sermayenin bir araya getirilmesi gerekmektedir.

Girişimcilik, girişimci kişinin fırsatları görerek, risk alarak, öncü ve rekabetçi olarak gerçekleştirdiği bir değer oluşturma sürecidir. Girişimci ise kazanç elde etmek üzere emek, sermaye, doğal kaynaklar ve teknolojiyi örgütleyerek kendi işini kuran kişidir.

Girişimci düşüncenin yenilikçi ve yaratıcı olma, risk alma, öncü olma ve rekabetçi düşünme olmak üzere dört ana bileşeni vardır:

1# Yenilikçi ve yaratıcı olmak; Girişimcilik; ürün, hizmet, teknoloji ya da üretim açısından yaratıcı ve alışılmamış çözümler bulmayı gerektirir. Alışılmış iş yapma kalıplarının yıkıldığı yerde girişimci düşünce başlar.  Girişimci, başkalarının baktığı ama göremediği fırsatları fark edip bunları birer iş fikrine dönüştürür.

2# Risk almak: Girişimci; teknolojik değişimi, pazar yapısını, kanuni düzenlemeleri ve rekabeti gözeterek risk üstlenir. Risk almak; onu sıradan bir iş sahibi, patron ya da yöneticiden ayıran önemli bir özelliktir.

3# Öncü olmak: Girişimci, başkalarını izlemeden yenilikçi düşüncesini gerçekleştirecek iş planlarını oluşturup hızla faaliyete geçer. Bir fikri gerçekleştirme tutkusuyla eyleme başlar, öne geçer.

4# Rekabetçi düşünmek: Tüketici daima yüksek kaliteyi, düşük fiyatı ve daha fazla seçeneği ister. Bu sebeple girişimci, rekabet edebilmek için tüketici odaklı düşünür ve buna uygun çözümler üretir.

Girişimcinin Özellikleri

Başarılı bir girişimcide bulunması gereken kişisel özelliklerden bazıları şunlardır:

  • Kararlılık: Sorunlardan kaçmaz, onları olduğu gibi kabul ederek çözmeye çalışır. Karar vermekten çekinmez hatta bunu arzular.
  • Kendine güvenirlik: Karşılaşacağı tüm sorun ve zorlukların üstesinden geleceğine inanarak çalışmalarını sürdürür.
  • Kabul edilebilir riskleri göze alma: Girişimci, kâr güdüsüyle hareket etse de çalışmaları sonucunda meydana gelebilecek olumsuz sonuçları (rizikoları) da göze alır.
  • İş bitiricilik: Yapılması gereken işi sonuna kadar izler, gerektiğinde bizzat çalışarak işi bitirir.
  • Planlı hareket etme: İşlerin planlandığı gibi zamanında, doğru ve rasyonel biçimde yapılmasını sağlar.
  • Atılımcılık: Yeni gereksinimleri herkesten önce sezinleyerek gerekli girişimlerde bulunur.
  • Çok yönlülük: İşletme işlevlerinin gerçekleştirilmesinde belli sınırlar içinde kalmak yerine her işlevin yerine getirilmesinde otorite olmayı, önderlik yapmayı arzular ve bunun için kendini yetiştirmeye çalışır.
  • İleri görüşlülük: İleride olabilecek değişim ve gelişmeleri öngörür.
  • Önderlik: Yanında çalışanları işin gerektirdiği şekilde örgütleyerek işletmesinin amacına ulaşmasını sağlar.
  • Uyumluluk: İş dünyasında ortaya çıkan hızlı değişimleri, yeni teknikleri izler ve onlara uyum sağlar.
  • Sosyal olma: Otoritesi altında çalışanlarla ve iş çevresiyle etkin bir iletişim kurar, sabır ve ikna becerisi ile güven sağlar.

Girişimcilik Türleri

Girişimcilik, farklı açılardan bakılarak çeşitlere ayrılabilir. Kapsam ve içerik açısından girişimcilik türleri şunlardır:

  1. Yaratıcı girişimcilik / fırsat girişimciliği
  2. İç girişimcilik / dış girişimcilik
  3. Kadın girişimciliği
  4. Sosyal girişimcilik
  5. İnternet girişimciliği

Yaratıcı Girişimcilik / Fırsat Girişimciliği

Yaratıcı girişimcilik; yeni bir fikir ve buluşun ya da mevcut olan bir mal ve hizmetin dizayn, fiyat, kalite gibi yönlerden iyileştirerek kâr elde edilecek biçimde pazara sunulmasıdır. Günümüzde yaratıcı girişimciliğin asıl
girişimcilik olduğu fikrinin ağır basması, bu girişimciliğin önemi artmıştır. Akıllı telefonlar, Facebook vb. yaratıcı girişimciliğin günümüzdeki başarılı örneklerindendir.

Fırsat girişimciliği, pazardaki fırsatları görerek ya da potansiyel fırsatları sezinleyerek mevcut olan bir mal veya hizmetin pazara sunulmasıdır. Bu fırsat, mal veya hizmetin pazara yeterince sunulmaması, pazarda hiç olmaması ya da işletmelerin istenilen kalitede hizmeti sunamaması nedeniyle çıkar. Yeni kurulan bir yerleşim yerine market açılması fırsat girişimciliğine örnek verilebilir.

İç Girişimcilik / Dış Girişimcilik

İç girişimcilik, işletme ve örgüt içinde yapılan her türlü girişimcilik faaliyetleridir. Bunun dışında kalan girişimcilik ise dış girişimcilik olarak adlandırılmaktadır. İç girişimcilik, faaliyet gösteren bir işletmedeki tüm alanlarda (yeni üründe / hizmette, yönetimde, pazarlamada, satın almada, üretimde, satışta ve bunların fonksiyonlarında) yapılan yeniliklerin ticari hâle gelme çabaları ve sonuçlarıdır. Firmanın kendi içinde yeni pazarlar bulması, yeni teknolojiler kullanması, otomasyona geçmesi vb. iç girişimcilik sayılır. Örneğin benzinli araba üretim yapan bir fabrikada elektrikli araba üretimine de geçilmesi iç girişimcilik, aynı girişimcinin tekstil sektöründe de faaliyet göstermesi ise dış girişimciliktir.

Günümüzde iç girişimcilik türü artmaya başlamıştır çünkü iç girişimcilik, işletme ve diğer örgütlerin yaşamını sürdüren itici güçtür. İç girişimciliğin zayıf olduğu işletmeler yaşam, direnç ve gelişme güçlerini yitirdikleri için yaşamını zor sürdürür ve bir süre sonra da yok olur.

Kadın Girişimciliği

Kâr amacı güderek ekonomik mal veya hizmet üretmek ya da sadece pazarlamak için üretim faktörlerini sistemli bir şekilde bir araya getiren ve girişimlerinin sonucunda doğabilecek risklere katlanan kadınlara kadın girişimci adı verilir.

Kadınların girişimcilik mesleğine ilgi duymasının nedenleri aslında erkek
girişimcilerin tercih nedenlerinden hiç de farklı değildir. Günümüzde çok sayıda kadın;
kendi işinin patronu olma, bağımsız çalışma, risk almaya yatkınlık, yenilik ve değişiklik
arzusunu tatmin etme vb. şekilde ifade edilebilecek nedenlerden dolayı girişimcilik
mesleğini bir anlamda diğer mesleklere tercih eder duruma gelmişlerdir. Kadınlara ait
girişimlerin giderek çoğalmasını çeşitli nedenlere bağlamak mümkündür.

Bu nedenler;

  • Sosyo-kültürel altyapıdaki değişim sonucu günümüzde çok sayıda kadının çalışma hayatına girmesi ve öğretim düzeylerinin yükselmesi,
  • Yönetimin orta kadrolarında bulunan kadınların çalıştıkları şirketlerde personel azaltma politikası izlenmesi endişesi ile bir gün işlerini kaybedebilecekleri düşüncesi ve dolayısıyla kendi kendilerinin patronu olmayı arzulamaları,
  • Başarılı kadın girişimcilerin sayısının artması ile örnek alabilecekleri kişilerin çoğalması olarak sıralanabilir.

Türkiye’de Kadın Girişimciliği

Türkiye’de 1990’lı yıllardan itibaren kadın çalışanlar ile ilgili yapılan çalışmalar özetlenecek olursa iş kadınlarının yarısından fazlasının ticaret sektöründe girişimci olduğu, genellikle 30-39 yaş diliminde yer aldığı, yarısına yakınının eğitim düzeyinin sadece lise eğitimi düzeyinde kaldığı ve genellikle kentli oldukları belirlemiştir.

Ülkemizde 1995-2009 arasındaki dönemde kadın çalışanların oranı kırsal alanda %49’dan %36’ya düşmüş, kentlerde %17’den %21’e çıkmıştır. Bu durum kadınların tarımsal faaliyetlerden çok ticari ve ekonomik alanda daha bilinçli girişimcilik faaliyetlerine yöneldiğini göstermektedir.

Uluslararası araştırmalara göre dünyada işverenler içerisinde kendi işini kuran ve girişimcilik faaliyetleri içerisinde olan kadınların oranı %25-33 iken bu oran ülkemizde %7 civarındadır.

Her ne kadar kadınların erkeklere göre iş gücüne katılımı ve girişimcilik faaliyetleri konusunda istenen seviyede olamadığı bir gerçek olsa da kadınların her geçen gün ekonomik hayatta daha etkin hâle gelmeye başladığı bilinmektedir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Daha İyi Bir Girişimcilik İçin: Japonlardan 5S Kuralı

Sosyal Girişimcilik

Sosyal girişimcilik, girişimcilik yaklaşımlarının öncelikli toplumsal sorunlara uyarlanması ve böylece çevre, insan hakları, kalkınma gibi çeşitli toplumsal sorunların çözümüne yönelik yaratıcı ve sistematik çözümler geliştirilmesini kapsar.

Sosyal girişimci, toplumun karmaşık sorunlarına çözümler üreten kişidir. Çözüm üretirken de daima olaylara olumlu yaklaşır. Sosyal girişimci, yaşadığı toplumda ortaya çıkan toplumsal aksaklıkları fark ederek o güne kadar akla gelmeyen, fark edilmeyen ya da cesaret edilmeyen bir yaklaşımla sorunların üzerine giden; üretken, ısrarcı, duyarlı, gerçekçi tavırları ile fark oluşturan ve toplumun güvenini kazanan kişidir.

Sosyal girişimcinin görevi, toplumda yaşanan bir sorun olduğunda bunu fark ederek gerekli çözümleri üretmektir. Sosyal girişimci neyin yolunda gitmediğini bulur, toplumu yeni sıçramalara ikna eder ve sistemi değiştirerek sorunun ortadan kalkmasını sağlar.

İnternet Girişimciliği

İnternet girişimciliği; risk alarak yaratıcı veya yenilikçi çözümler geliştiren ve bunları iyi yönetimle birleştiren, yeni ya da mevcut kuruluşların asıl iş alanları dışında, internetsiz var olamayacak şekillerde ekonomik aktivite veya sosyal fayda yaratma olarak tanımlanmaktadır.

İnternette yapılan herhangi bir işin internet girişimciliği olarak nitelenip nitelenemeyeceğini belirlemek için işi yapan gerçek ya da tüzel kişinin yeni bir organizasyon kurup kurmadığına bakılacaktır. Bu durumda internetten ürün satmak için kurulan yeni bir şirket, internet girişimi olarak nitelenirken zaten perakende ürün satışı yapan bir şirketin internet üzerinden satışa başlaması bir internet girişimi olarak nitelenmemektedir.

İnternet girişimciliğinin diğer girişimciliklerden farklı düşük başlangıç sermaye gereksinimi, düşük işletme giderleri ve geniş pazarlara erişim olanağı sağlaması gibi üç önemli özelliği vardır. Bu faktörler sonucunda internet girişimcileri diğer alanlardaki girişimcilere kıyasla çok daha hızlı ve daha az sermaye ile büyüme fırsatı elde edebilirler.

Girişimciyi Başarısızlığa Götüren Hatalar

Girişimcilerin başarısızlığının altında yatan nedenler çoğunlukla aşağıdaki şekillerde
karşımıza çıkmaktadır:

1# Kişisel güven: Kişisel güven gerek özel yaşamda gerekse iş yaşamında mutlaka olmalı, aranmalıdır fakat sadece kişisel güvene dayanan işler tökezlemeye mahkûmdur. İşle ilgili gerekli araştırmalar yapılmalı ve
deneyim eksikliği dikkate alınmalıdır.

2# Yanlış ortak: Ortak seçimi genelde hâlihazırdaki duruma göre yapılır. Kişi kendi eksiğini tamamlayacak kişiyi ortak seçer. Fikri var, parası yoksa paralı ortak; ürünü var, pazarı yoksa satıcı ortak bulur. Aradan bir iki sene geçince
şirket para kazanır veya satışı oturur, ortağa ihtiyaç kalmaz. Bu durumun çözümü, ortak seçerken gelecekteki ihtiyaçları ve dengeleri de gözeterek bugüne değil, yarına bakmaktır.

3# Eksik kayıt: Yazmayı sevmediğimiz için pek kayıt tutmayız. Sonra da bu kimdi, kime, neyi, kaça satmıştık, diye arar dururuz. İşin parçası olan her şey, her zaman bulunabilecek şekilde kaydedilmeli ve saklanmalıdır.

4# İyimserlik: İş kararlarını alırken pembe gözlüklerimizi takarız. Kötüyü düşünmez, beklentilerimizi yükseltiriz. Satış cirosunu ve zamanlamasını abartır, masraf ve giderleri düşük öngörürüz. Karamsarlığa bürünmek doğru
değil fakat gerçekçi de olmalıyız. Araştırmalarımızı iyi yapmalıyız ve her zaman bir B planı bulundurmalıyız. İyimser planımız tutmazsa en azından ne yapacağımızı bilmeliyiz.

5# Kanıksama: Elinden geleni yapmak, çalışan için belki yeterli olabilir fakat girişimci için yeterli değildir. Başarı ancak planlı çalışmayla gelir. Elden gelen yetmeyecekse çekilmek zarardan kurtarır. “Herkes kadar kötü” olmak,
iş yapacağım diye ortaya çıkmayı gerektirmez.

Başarılı Girişimci Örnekleri

Aslında başarıya ulaşmış her iş fikri, başarılı bir girişimcilik örneğidir. Birçok girişimcimiz, sanayi ve ticareti geliştirerek ülke kalkınmasına katkıda bulunmak için çok sayıda başarılı girişime imza atmalarıyla tanınmıştır. Ufku geniş bu insanlar, girişimleri sonucu inanılmaz başarılara ve sonuçlara ulaşmışlardır.
Günümüz teknolojisine, üretime ve sanayiye yön veren bu başarılı girişimciler ve girişimcilik örneklerine Başarı Hikayeleri bölümünden ulaşabilirsiniz.

Girişimciliğin Desteklenmesi

Dünyada ve ülkemizde girişimcilik; yarattığı istihdam olanakları, ihracat ve ekonomiye katkıları nedeniyle gelişmekte olan ekonomilerde önemli bir kaynak olarak kabul edilmektedir. Günümüzde bir girişimin hayata geçirilmesi o kadar kolay değildir.

Girişimciler çeşitli konularda sorunlarla karşılaşmaktadır. Girişimciler bu sorunların üstesinden gelebilmek için devlet kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının desteğine ciddi bir biçimde ihtiyaç duyarlar. Ülkemizde girişimcilere destek sağlayan pek çok kuruluş vardır.

Bu kuruluşlar girişimcilere;

  • Finansman desteği,
  • Eğitim desteği,
  • Yatırım desteği,
  • Danışmanlık desteği,
  • Pazar desteği,
  • İhracat desteği,
  • Bilgi desteği,
  • Araştırma ve geliştirme desteği,
  • Mikro kredi ve özel konularda destek sağlamaktadır.

Girişimcilere destek sağlayan kuruluşlar şunlardır:

  • İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV)
  • Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV)
  • Kredi Garanti Fonu (KGF)
  • Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB)
  • Mesleki Eğitimi ve Küçük Sanayi Destekleme Vakfı (MEKSA)
  • Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları
  • Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK)
  • Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK)
  • Türkiye Halk Bankası (HALKBANK)
  •  Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER)
  • Türkiye Kalkınma Vakfı
  • Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB)
  • Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV)

İŞ FİKRİ OLUŞTURMA

İş fikri, işletmenin ilk adımı ve başlangıcıdır. Girişimcilerin başarılı olabileceklerine inandıkları, yetenekleri, bilgi ve beceri düzeylerine uygun sahip olduğunu düşündükleri ve uygulamaya karar verdikleri fikirlere iş fikri denir. Bir iş fikri bulmak ve uygulamak girişimciliğin ilk adımıdır. İş fikri bulabilmenin birkaç yolu mevcuttur. Bu yollar şu şekilde sıralanabilir:

  • Girişimci adayı yeni bir fikir geliştirebilir.
  • Başkasının fikrini model alabilir veya değiştirerek kullanabilir.
  • Başka birisinden iş fikri satın alabilir.

İş Fikri Üretmek İçin Kaynaklar

İş fikrinin gelişimini birçok unsur etkilemektedir. Geçmiş deneyimler, yaşanılan
başarıya da başarısızlıklar, gözlemlenen olaylar, işletmeler ve bireylerle olan ilişkiler iş
fikrinin doğmasını etkileyen başlıca unsurlardır. İş fikrinin başlıca kaynakları şunlardır:

  • Mevcut işletmeler
  • Tüketiciler
  • Dağıtım kanalları
  • Araştırma ve geliştirme
  • Yenilikler
  • Patentler ve lisans anlaşmaları
  • Araştırma kurumları
  • Devlet
  • Sanayi ve ticaret bağlantıları ile fuarlar
  • Gazete, dergi ve ekonomik bültenler
  • İnternet
  • Televizyon ve radyo

İş Fikirleri Oluşturma Yöntemleri

İş fikirleri müşterilerin günümüzde ve gelecekteki ihtiyaçlarına cevap vermeli ve sorunlarını çözmelidir. Öncelikle iş fikirlerinin oluşmasına zemin hazırlayan durumları inceleyelim.

Sorunların Çözümü

Birçok ürün ve hizmet, belli sorunlara yanıt olarak geliştirilmiştir.

  • Leke çözücü
  • Tüp cila (ayakkabı için)
  • Süper market el arabaları
  • Hırsızlık alarmı

Bunların her biri belli bir sorunla baş edebilmek için tasarlanmıştır.

Bir sorunla karşı karşıya iken sorunu çözmek için takip edilen bir aşamalar dizisi
aşağıda sıralanmıştır:

  • Olguların / gerçeklerin belirlenmesi
  • Sorunun nedenini öğrenilmesi
  • Çözümler hakkında düşünülmesi
  • Mümkün olan çözümlerin elenmesi
  • En iyi çözümün seçilmesi
  • Seçilen çözümün uygulanması
  • Başarı veya başarısızlığın değerlendirilmesi

İhtiyaçları Karşılamak

İnsanların ihtiyaçlarını veya isteklerini karşılamak için birçok iş fikri üretilmiştir. Binlerce ihtiyacımız ve isteğimiz vardır. İnsanların temel ihtiyaçları aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Yiyecek ve içecek
  • Giyim
  • Barınma
  • Ulaştırma
  • Eğlence
  • Bilgi
  • Arkadaşlık

Bunların hepsi çok geniş alanlardır. Bunlar üzerinde düşünerek yeni iş fikirleri oluşturabiliriz.

Becerilerinizi Kullanmak

Birçok insan, içgüdüsel bir şekilde sahip oldukları iş becerilerine dayalı bir iş kurmayı düşünür. Bunlar kaynakçılık, aşçılık, mühendislik veya kelime işlem hizmetleri olabilir.

İşte edinilen becerilere dayalı bir iş kurmak çoğu zaman mümkündür. Başka birçok insanda da aynı becerilerin olması ve dolayısıyla çok güçlü bir rekabet olması muhtemeldir.

Buna karşı önlem almanın bir yolu, işe kendine has bir özellik vermektir. Örneğin beceriniz aşçılıksa ihtisas gerektiren ve sizin yapabileceğiniz özel bir ürün arayınız.

Taklit

Yapılan bir girişimin başarılı olduğunu görerek aynı yerde, aynı tipte, benzer hizmetler veren bir şirket kurmak, Türkiye’de eskiden bu yana çok yaygın bir anlayıştır.

Oysa her işletme kendi içinde bir dinamiğe sahiptir. Bir başkasının yaptığının aynısını yaparak bir adım öne geçmek mümkün olmamaktadır. Bunun için yapılan işe ve hizmete mutlaka yenilik getirmeli, bir iş fikri hayata geçirirken yenilikçi tarafı mutlaka ön plana çıkarılmalıdır.

Belirtiğimiz bu sebeplere dayalı olarak iş fikirleri oluşturmak için kullanılan yöntemlerden bazıları şunlardır:

  • Beyin fırtınası
  • Ters beyin fırtınası
  • Zihin haritası
  • Akıcılık egzersizi

Beyin Fırtınası

Beyin fırtınası; bir konuya çözüm getirmek, karar vermek, hayal yoluyla düşünce ve fikir üretmek için kullanılan üretimci bir tekniktir.

Beyin fırtınası tek başına yapılabileceği gibi bir grupla da yapılabilir. Bu yöntemde fikirlerin akla gelir gelmez açığa çıkması istenir. Fikirler başta yargılanmaz ve eleştirilmez, hiçbir fikir saçma olarak değerlendirilmez. Böylece kişinin tüm fikirlerini çekinmeden, aklına geldiği gibi sunması sağlanmaya çalışılır. Yargılama yapılmadığı için fikirlerin
birbirini besleyeceği varsayılır.

Bir beyin fırtınası toplantısının yöntemi konusunda değişik yollar izlenebilir. Aşağıda genel hatları ile izlenecek yöntem özetlenmiştir.

Başarılı bir beyin fırtınası seansı için öncelikle bir grup insanın bir araya getirilmesi gerekmektedir. Bu insanlar, aile bireyleri, akrabalar, dostlar, yakın arkadaşlar, meslektaşlar olabilir. En iyi iş fikirleri 4-8 kişinin bulunduğu gruplarca üretilir.

Orta büyüklükte bir toplantı odası bu amaç için kullanılabilir. Odada herkesin Oturmasına yetecek kadar sandalye bulunmalıdır. Odada dikkati dağıtacak, telefon, saat gibi şeyler olmamalıdır. Odada tahta, projeksiyon cihazı gibi görsel desteklerin bulunması gereklidir. Çay, kahve ve çeşitli yiyecekler toplantı sırasında tüketilebilir.

Konuyla ilgili kişiler, toplantıya katılması için davet edilir. Bu kişilerin konunun uzmanı olmaları gerekli değildir. Toplantıdan önce kişilerin toplantı konusu hakkında bilgilendirilmesi yeterlidir.

Tartışılacak konu başlığı, genellikle soru olacak şekilde herkesin görebileceği bir panoya veya benzeri bir yere yazılmalıdır.

Seansın süresi belirlenir. Yaklaşık 15 dakika genellikle seans için yeterli olmaktadır. Herkesin fikri bir kâğıda yazılır veya bir kişi bütün fikirleri tahtaya yazar. Yazılan bu fikirlerin toplantıya katılanların görebileceği bir şekilde düzenlenmesi yapılır.

Seans bitiminde dikkat çeken iş fikirleri ile ilgili notlar temize çekilmeli, üretilen fikirler değerlendirilmelidir. Fikirler tartışılır, listede yer alan fikirler tekrar gözden geçirilir ve yinelenen veya saçma fikirler listeden çıkartılır.

Başarılı geçen bir beyin fırtınasından sonra ortaya çıkan iş fikirleri gerekli analizlerle ayrıntılı olarak değerlendirilmelidir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Girişimcilerden İlham Verici 52 Girişimcilik Sözleri

Ters Beyin Fırtınası

Beyin fırtınası belirli bir problemi çözmeyi ya da belirli bir amaca ulaşmayı hedeflemektedir. Ters beyin fırtınası ise beyin fırtınası yöntemindeki sorunun ya da amacın tersten ele alınarak uygulanması hâlidir. Beyin fırtınası, hangi düşüncelerle başarılı olunabilir temelinde yapılırken ters beyin fırtınası ise düşünceler ne şekilde başarısızlığa
uğratılabilir amacıyla yapılır. Ters beyin fırtınası ile yapılabilecek hatalar ve başarının
önündeki engeller aranır.

Yöntemin uygulaması beyin fırtınasında olduğu gibidir.

Zihin Haritası

Fikirler haritası olarak da isimlendirilen bu yöntem, beyin fırtınasına benzemektedir.

Bu yöntemde önce büyük bir kutu (veya daire) içine bir anahtar kelime ya da düşünce yazılır. Bu kelime ile ilgili bir fikir kişinin aklına geldikçe kutu içine yazıldıktan sonra fikirler arasında bağlantı kurmaya çalışılır. Bağlantılı kutuların her serisi olabildiğince araştırılarak uzatılır. İstediğiniz kadar bağlantıyı kutu ile uzatabilirsiniz. Bu yöntem; kişinin bulduğu iş fikirlerini görselleştirmek, sınıflamak, karar almak, problem çözmek, organizasyon yapmak ve üzerinde çalışmak için oldukça faydalıdır.

pr

Akıl haritası, beynin tüm potansiyelini açığa çıkarmayı sağlayan güçlü bir grafik tekniğidir. Beynin korteksindeki tüm alanları (sözcükler, görüntüler, sayılar, mantık, ritim, renk ve uzamsal farkındalık) tek bir yöntemle güçlü bir biçimde devreye sokar. Bu sayede size, beyninizin sonsuz derinliklerinde özgürce dolaşma fırsatı sunar. Akıl haritaları, ileri düzeyde öğrenmenin gerekeceği her alanda uygulanabilir.

Akıcılık Egzersizi

Akıcılık, düşünce üretimin rahatlığıdır. Akıcılığı hızlandıracak olan hayal gücüne
yönelik birçok eğlendirici egzersiz vardır.

Akıcılık teknikleri çok basittir. Tek yapmamız gereken bir ya da iki dakika gibi kısa bir zaman dilimi içinde aklımıza gelen tüm düşünceleri bir liste olarak yazmaktır. Örneğin sıradan bir nesneyi seçerek onunla ilgili olarak mümkün olduğu kadar çok kullanımı yazabilirsiniz. Düşünce esnekliği de bu tür egzersizlerle ortaya çıkarılır. Ne kadar esnek
olursanız o kadar fazla düşünce üretebilirsiniz.

Girişim Fikrine Karar Verme

Fikirlerin Düzenlenmesi

Bulunan birçok iş fikrinden hangilerinin tercih edileceği ya da hangilerinin daha çok önem arz ettiğini sıralama çizelgesi yardımıyla tespit edebiliriz. Basit bir sıralama çizelgesinde bir tarafa fikirler yazılır diğer tarafa ise bu fikirlere ait etkenler yazılır. Her bir fikir, bu etkenler açısından değerlendirilir. Fikirlerle etkenler ilişkilendirilir. Daha sonra fikirler en çok olumlu ilişkiye sahip olandan olmayana doğru sıralanır. Genellikle en çok
ilişkiye sahip ilk iki veya üç fikir üzerinde durulur.

GZFT (SWOT) Analizi

Bir işe başlamadan önce işiniz ve kendiniz ile ilgili güçlü ve zayıf yanlarınızın farkında olmalısınız. Ayrıca dış koşullar yani piyasadaki, sektördeki, ülke ve dünya ekonomisindeki risk ve fırsatların da analiz edilmesi gerekir.

SWOT analizi, bir iş fikrinin güçlü ve zayıf yanları ile dışarıdan gelebilecek fırsat ve tehlikeleri öngörerek bunları aynı anda değerlendirme fırsatı verir. Bu nedenle stratejik planlamada kullanılan SWOT analizi öncesinde detaylı bir araştırma yapılmalıdır.

SWOT analizi ile hem önümüzdeki döneme ait fırsatları değerlendirebilir hem de tehditleri önleyecek şekilde hedefler belirleyebilirsiniz. SWOT, İngilizce dört kelimenin baş harflerinden oluşmaktadır.

Bunlar:

Bayi (franchise) Kredisi

Bayilik/Franchise açmak isteyenlere kredi veren banklara göz atabilirsiniz.

Sermayesiz İş Kurmak

Sermayeniz yok ama ticarete atılıp iş kurmak mı istiyorsunuz? Öyleyse bu yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.

Kâr Marjı Yüksek Ürünler

Kâr marjı yüksek ürünlerdeki iş fırsatlarını değerlendirerek daha kısa sürede daha hızlı büyüyebilirsiniz.

S – Strength : Güçlü yanlar (kişinin / işletmenin güçlü tarafları)
W – Weakness : Zayıf yanlar (kişinin / işletmenin olumsuzlukları, zayıf tarafları)
O – Opportunity: Fırsatlar (işletmenin kendi içinde ve dışarıda sahip olduğu fırsatlar)
T – Threat : Tehditler (kurumun önümüzdeki dönemde tehlike, risk, tehdit olarak
görülen özellikleri)

SWOT analizi için cevaplanabilecek sorulardan bazıları aşağıda sıralanmıştır:

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:  Bilgisayardan Oyun Oynayarak Para Kazanıyorlar

Güçlü Yanlar (Kişinin / İşletmenin Güçlü Tarafları)

  1. En iyi olduğunuz alan nedir?
  2. Fikrinizi farklı kılan nedir?
  3. Bu ürün ya da hizmet fikri sadece sizde mi var?
  4. Yetenekli ve yaratıcı bir çalışan grubu oluşturabilecek misiniz?

Zayıf Yanlar (Kişinin / İşletmenin Olumsuzlukları, Zayıf Tarafları)

  1. Kaynaklarınız (insan kaynağı, para ve işinizde kullanabileceğiniz varlıklarınız) yeterli mi?
  2. Ekibinize güçlü bir liderlik yapabilecek misiniz?

Fırsatlar (İşletmenin Kendi İçinde ve Dışarıda Sahip Olduğu Fırsatlar)

  1. Ürün ya da hizmetiniz için oluşacak talebi öngörebiliyor musunuz?
  2. Rakiplerinizin gözden kaçırdığı neleri yakaladınız?
  3. Pazarda yeni oyuncu için yer var mı?

Tehditler (Kurumun Önümüzdeki Dönemde Tehlike, Risk, Tehdit Olarak Görülen Özellikleri)

  1. Pazara yeni rakiplerin girme ihtimali var mı?
  2. Ürün ve hizmetinizin kısa sürede modasının geçme riski var mıdır?
  3. Rakiplerin yoğun olduğu bir alanda mısınız?
  4. Müşterilerinizin sizden değil de direkt üreticiden satın alma riski var mıdır?

swot

Ek bilgiler Swot Analizi rehberinden alınabilir.

İŞLETME KURMA

İnsanları işletme kurup çalıştırmaya yönelten çeşitli nedenler vardır. Kesin bir listesi bulunmamakla birlikte aşağıda sıralanan nedenler, kişileri işletme kurmaya yönlendirir.

Miras

Bazı insanlar, miras olarak mal mülk bırakmak yerine hem kendi isimlerini sürdürecek hem de çocuklarını iş sahibi kılacak işletmeler bırakmayı tercih ederler.

Bağımsız İş Yapma İsteği

Herkes için geçerli olmasa bile çoğu kimsenin kendi adına bir işletme kurup çalıştırmak istemesinin etkili nedenlerinden biri de o kişilerin başkasına bağımlı olmadan çalışmak istemelerinden kaynaklanmaktadır. Bağımsız olmanın yanında başkalarına hükmetmek suretiyle güç ve nüfuz kazanma isteği, kişilerin işletme kurma eğilimlerini daha da yükseltebilir.

Kazanç Sağlama İsteği

Hiç kuşkusuz bireyleri işletme kurmaya yönelten en önemli nedenlerin başında kazanç sağlama isteği gelmektedir. İşletmenin sağlayacağı tüm kazançlara talip olmak demek, ekonomik faaliyetlerin ortaya çıkarması muhtemel bütün riskleri veya tehlikeleri de yüklenmeye hazır olmak demektir. Kısa zamanda para kazanmayı düşünerek cesaretle işe
girişen kişi aynı anda elindeki tüm varlığını da yitirebilir.

Toplumsal İtibar Sağlamak

İşletme sahiplerinin sağladığı güç ve nüfuz sonuçta onlara büyük bir toplumsal çıkar ve itibar sağlar.

Başka Fırsatların Yokluğu

Sermaye sahibi olan insanlar bazen bu sermayelerini değerlendirecek daha uygun bir yol ya da seçenek bulamadıkları için kendi adlarına bir işletme kurup çalışma yoluna giderler.

Bir Düşünceyi ve Amacı Gerçekleştirme İsteği

Bazı insanlar da kafalarındaki düşünceleri uygulamaya aktarmak veya amacını gerçekleştirebilmek için işletme kurup çalıştırmayı tercih ederler.

İşletmenin Kuruluş Aşamaları

İş fikri üretildikten sonra hemen işletme kurma faaliyetlerine başlanmaz. Öncelikle iş fikrinin yapılabilirliğinin araştırılması gerekir. Bunun için işletme ön araştırmalar yapar.

Yapılan ön araştırma sonucu, ön proje hazırlanır ve değerlendirilir. Yapılan değerlendirmede işin fikrinin uygulanabilirliği var ise kesin proje hazırlanır ve gerekli girişimler yapılarak işletme faaliyete geçer. Aşağıdaki şekilde bir iş fikrinin doğuşundan işletme faaliyete geçmesine kadar olan süreç verilmiştir.

iş kurma

İş Kurma Düşüncesi

Bir işletme kurmanın ilk aşaması, işletme kurmayı tasarlayan kişinin kafasında bu yönde bir düşüncenin ortaya çıkıp gelişmesi şeklindedir.

Ön Araştırmalar (Fizibilite Etüdü)

Girişimcinin kafasında bir iş fikri oluştuktan sonra bu düşüncenin uygulanabilir nitelikte olup olmadığı yapılacak çeşitli ön araştırmalar sonucu ortaya çıkacaktır. Bu ön araştırmaların tümüne birden fizibilite etüdü de denir. Girişimci ön araştırma ile iş fikrini ekonomik, teknik, finansal ve yasal olarak değerlendirir.

Ekonomik araştırmalar: Kurulacak işletmenin ekonomik açıdan verimli ve akılcı olup olmadığının araştırılmasıdır. Üretilmesi planlanan mal veya hizmete ilişkin talep ve pazar payının tahmini yapılır ve kuruluş yeri belirlenir.

Teknik araştırmalar: İşletmelerin seçeceği teknolojinin belirlenmesinde temeli oluşturur. Üretim süreci aşamalarının tanımlanması, üretim teknolojisinin seçimi, varsa makinelerinin seçimi ve fabrika içindeki yerleşimi, bakım onarım olanaklarının araştırılması bu çalışmalar kapsamındadır.

Finansal araştırmalar: Kurulacak işletmenin yatırım tutarının tespit edilmesi, sermaye ihtiyacının belirlenmesi, gelir ve gider tahminlerinin yapılması, finansman kaynaklarının ve işletme karlılığının saptanmasıyla bununla ilgili
değerlendirmelerin yapılmasını içerir.

Yasal araştırmalar: Vergi dairesinin, Sosyal Güvenlik Kurumunun, belediye ve diğer kurum ve kuruluşların belirlediği yasal zorunlulukları kapsar.

Değerlendirme

Ayrıntılı olarak projeye ilişkin tüm bilgileri içeren fizibilite etüdü (yapılabilirlik) raporu, yatırımın değerlendirilmesine ilişkin önemli bir göstergedir. Girişimcinin yapacağı yatırıma temel oluşturacak yapılabilirlik raporu değerlendirilmesinde ana ölçüt, girişimin sağlayacağı kârdır. Bununla birlikte girişimci diğer amaçlarına da (sosyal sorumluluk gibi) ulaşıp ulaşamayacağını dikkate alır. Yapılan değerlendirme sonucunda girişimci hedeflerine
ulaşabileceğine inanırsa iş fikri uygulama aşamasına geçer.

İş Planı

İş fikrini hayata geçirmek isteyen girişimci sermaye ihtiyacından dolayı borç ya da kredi başvurusu yaparken, ortak olabilecek kişilere iş modeli tanıtırken teşvik ve destek programlarına başvurma gibi çeşitli nedenlerden dolayı iş planı hazırlar. İş planı sadece işletmenin kuruluşunda hazırlanan bir plandan öte işletmenin geçmişini, gelecek için
vizyonunu ve bu vizyondaki hedeflerine varmak için uygulayacağı planları anlatan çok önemli bir stratejik planlama aracı ve yol haritasıdır.

İyi bir iş planı aşağıdaki yararları sağlar:

  1.  İş fikrini gerçekleştirmeye kararı vermiş girişimciye rehberlik eder.
  2. Girişimcilerin, yöneticilerin, çalışanların dikkatini amaca yöneltir.
  3. Gelecekte ortaya çıkabilecek olumsuz durumlara karşı hazırlıklı olunmasını sağlar.
  4. Kaynakların ekonomik ve verimli kullanılmasını sağlar

Genel olarak bir iş planı aşağıdaki bölümlerden oluşur:

  1. İş planı özeti
  2. Girişimcinin hedefleri
  3. İşletmenin nitelikleri ve kuruluş dönemi planı
  4. İşletmenin piyasa ve talep özellikleri araştırması
  5. İşletmenin uygulayacağı pazarlama planı
  6. Üretim temel süreçleri ve üretim planı
  7. Örgütlenme ve yönetim planı
  8. İşletme finansal planı

İşletmenin Faaliyete Geçmesi

Girişimci, kesin proje aşamasına gelen iş fikrini hayata geçirmek için gerekli her türlü faaliyete başlar.

İşletmenin Kuruluş İşlemleri

Vergi dairesi, Belediye, Sosyal Güvenlik Kurumu, Meslek Kuruluşları, Ticaret Sicil Memurluğu, İŞKUR, Bölge Çalışma Müdürlüğüne karşı sorumluklarınızı yerine getirmeniz gerekmektedir. İşletmenin kuruluşu ile ilgili izlenecek yol şeması aşağıdaki gibidir:

işletme kurma

Kurulu Bir İşletmeyi Satın Almak

Zaman zaman girişimciler kendi işlerini en baştan kurmak yerine daha hızlı sonuca ulaşabilecekleri olasılıkları değerlendirebilir. Bu noktada yönelebilecekleri seçeneklerin başında mevcut bir işletmenin satın alınması gelmektedir. ABD’de tipik olarak yılda 500.000 işletme alınıp satılmaktadır. Satın alma kararının en sağlıklı şekilde verilmesi son derece önemli bir konudur. Doğru ve tam yapılan bir analiz, satın alınması düşünülen işletmenin
bütün artı ve eksi yönlerini ortaya koyacaktır.

Bu analizin yapılmaması sonucunda ilk bakışta çok iyi görünen satın alma fırsatları, tam bir felaketle sonuçlanabilir. İşletme satın alma sürecinin ilk kuralı “Anlaşmaya varmak için acele etmemektir.” Bu süreçte kestirme ve kısa yolların tercih edilmesi girişimciyi sıklıkla kötü sürprizlerle karşı karşıya bırakacaktır. Girişimciler işe başlamak için aylarca ve hatta bazen yıllarca beklemek istemeyebilirler. Satın alma faaliyeti bu bakış açısından bakıldığında da girişimciye daha hızlı bir iş kurma süreci sağlayacaktır.

Mevcut İşletmenin Satın Alınmasının Üstünlükleri

Hâlen faaliyetlerini sürdürmekte olan bir işletmenin satın alınması seçeneğinin değerlendirilmesi, girişimci için bazı üstünlükler sağlayabilir. Aşağıda bu olası üstünlükler sıralanmıştır:

Düşük Risk

Mevcut durumda faaliyetlerini başarılı bir şekilde yürütmekte olan bir işletmenin makul bir fiyat ile satın alınması, girişimcinin başarı olasılığını da arttıracaktır. Ayrıca bu tip bir girişimin riski, sıfırdan işletme kurma sürecine göre daha azdır. Mevcut sadık müşteri profili, işletme için avantajdır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Başarılı Girişimcilik Örnekleri

Olası Konum Üstünlüğü

Özellikle kuruluş yeri ve konumun son derece önemli olduğu iş kolları vardır. Örneğin perakende iş kolunda bu ölçüt son derece önemlidir. Bu nedenle hâlihazırda iyi bir konuma sahip bir işletmenin satın alınması, girişimci için akıllıca bir karar olacaktır. Geçtiğimiz yıllarda önemli restoran zincirlerinden biri, daha küçük bir restoran zincirini satın almıştır.

Bu satın alma kararının ardındaki neden ise küçük zincirin sahip olduğu müşteri profilinden çok, bu zincirin şehrin önemli konumlarında restoranlara sahip olmasıdır.

Yerleşmiş Çalışan ve Tedarikçi Yapısı

Hâlen faaliyet gösteren bir işletme, girişimciye geçiş sürecinde destek verebilecek tecrübeli çalışanlara sahiptir. Bu sayede girişimci, sektörü tanımaya ve iş kolundaki tecrübesini arttırmaya çalışırken çalışanlar da işletmenin faaliyetlerini sürdürmesine yardımcı olacaklardır. Ayrıca işletmenin hâlen iş yapmaya devam ettiği tedarikçiler de
vardır.

Çalışan Ekipmanlar ve Bilinen Üretim Kapasitesi

Yeni kurulan bir işletmenin karşı karşıya kaldığı en büyük finansal zorluklardan biri de makine ve ekipman yatırımlarının karşılanmasıdır. Girişimci, mevcut işletmeye ilişkin satın alma kararını vermeden önce fabrikaların, tesislerin, binaların, ekipmanların vemakinelerin durumunu ve kapasitelerini dikkatle incelemelidir.

Mevcut Stoklar ve Ticari İtibar

Maliyetlerin kontrol edilebilmesi ve yeterli miktarda satış yapılabilmesi için doğru miktarda stoka sahip olmak son derece önemlidir. Stok az ise işletmenin müşteri ihtiyaçları karşılanamayacak, fazla ise de kârlılık düşecek ve maliyet yükselecektir. Ayrıca önceki sahipler, iyi bir ticari itibar yaratmış olabilir. Girişimci, böyle bir ticari itibardan da
yararlanabilir.

Önceki Sahip ya da Sahiplerin Tecrübeleri

Önceki sahip ya da sahipler satıştan sonra kendilerini çok fazla göstermeseler de işletmede düzgün bir kayıt sistemi varsa girişimci, iş ve pazarlarla ilgili tecrübesini arttıracak işletme kayıtlarına erişebilir. Bu sayede önceden yapılmış hatalardan ders alır ve daha doğru kararlar verebilir.

Finansman Kolaylığı

Faaliyetlerine devam eden başarılı bir işletme için finansal kaynaklara erişim, yeni kurulan bir işletmeye göre çok daha kolaydır çünkü faaliyetlerine devam eden işletmenin bankalar gibi çeşitli fon sağlayıcılarla ilişkisi bulunmaktadır.

Mevcut İşletmenin Satın Alınmasının Riskleri

Hâlen faaliyetlerini sürdürmekte olan bir işletmenin satın alınması seçeneğinin değerlendirilmesi, girişimci için bazı üstünlükler yaratabileceği gibi çeşitli tehditler de barındırabilmektedir. Girişimcinin bu olumsuzluklara ve tehditlere karşı duyarlı ve uyanık olması, işletmenin başarısı için son derece önemlidir.

Aşağıda mevcut işletmenin satın alınmasının olası riskler sıralanmıştır:

Düşük Performans

Bazı işletmelerin istikrarsız ve hatta kârsız bir geçmişi bulunabilir. Girişimci, işletmenin satışa çıkana kadar olan dönemdeki finansal kayıtlarını dikkatle incelemelidir. Bu sayede girişimci, işletmenin finansal anlamda neden başarılı olamadığı ya da gelecekte başarılı olabilme olasılıklarını değerlendirebilecektir.

Girişimcinin Kendisine Duyduğu Aşırı Güven

Bazen girişimci kendisine o kadar güvenir ki diğerlerinin başarısız olduğu konularda kendisinin başarılı olabileceğine inanabilir. Bu nedenle girişimci, herhangi bir satın alma sürecine girmeden önce işletmeyi mutlaka analiz etmelidir.

Önemli Çalışanların Kaybı

Çoğu zaman işletme el değiştirdiğinde kilit rol oynayan personelin de işten ayrıldığı gözlemlenmiştir. Bu tür personelin kaybı, girişimci için son derece olumsuz sonuçlar doğurabilir çünkü işletmenin değeri aslında bünyesinde çalışanların gösterdiği çabaların bir yansımasıdır. Özellikle hizmet sektöründe faaliyet gösteren işletmelerde personelin önemi daha da fazladır. Bu durumun tersi de gerçekleşebilir. Önemli çalışanların kaybedilmesi
kadar işletmenin satın alınmasıyla birlikte olası bir niteliksiz iş gücü ile çalışılmak durumunda da kalınabilir. Bu tür bir olumsuzluğun önüne geçebilmek için satın alma amacında olan girişimci, mevcut iş gücünü dikkatle incelemelidir.

Aşırı Değerlenmiş İşletme

Zaman zaman satın alınması düşünülen işletmenin fiyatı, çeşitli faktörlerden dolayı gerçekçi olmayacak şekilde yükselmiş olabilir. Girişimci satın alma sürecinde olması gerekenden fazla yatırım yaparsa yatırımın geri dönüş oranı ve hızı istenilen düzeyde olmayabilir. Bu noktada girişimci, satın alma için gerekli olan yatırım ile işletmenin sahip
olduğu kâr potansiyelini ve yatırımının geri dönüş oranını dikkatle hesaplamalıdır.

Satın Alma Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Konular

Satın alma sürecinde girişimcinin acele etmemesi ve karşısına çıkan seçenekleri son
derece dikkatli bir şekilde analiz etmesi, girişimin başarısı için çok önemlidir. Satın alınması
düşünülen işletmenin dışından başlayıp işletmenin içine doğru genişleyen detaylı bir analiz
gerçekleştirilmelidir. Girişimci bu noktada kendisi bilgi toplayabileceği gibi bilgi toplama ve
analiz sürecinde profesyonel destek alma ihtiyacı hissedebilir.

Girişimci, yukarıdaki niteliklere sahip olmayabilir. Böyle bir durumda satın alma
kararının verilmesinde son derece önemli olan finansal kayıtların incelenmesi sürecine konu
ile ilgili profesyonel kişiler dâhil edilebilir. Girişimci, satın alma kararını vermeden önce
mutlak suretle işletmenin mevcut sahibi ve çalışanlarla yüz yüze kapsamlı toplantılar
gerçekleştirmelidir.

MESLEKİ BECERİLERİ GELİŞTİRME

Meslek Seçimi ve Meslekte İlerleme

Meslek seçimi kişinin hayatını etkileyen köklü bir karardır. Bireyin işindeki başarı ve başarısızlığını etkilediği gibi seçilen meslek, kişinin kendine olan inancını ve yaşam şeklini de etkiler. Örneğin polislik, doktorluk, hemşirelik gibi nöbet tutmayı gerektiren meslekler doğal olarak kişinin yaşamını şekillendirecektir.

Her birey farklı ilgi ve yeteneklere sahiptir ve her meslek de farklı yetenekleri gerektirir. Meslek seçiminde öncelikle kişinin kendi yeteneklerini tanıması gerekir.

Yeteneklerinin ne olduğunu bilen kişi hangi alanlarda başarılı olacağını daha iyi bilir, böylece ilgi duyduğu meslekler ortaya çıkmış olur. Günümüzde kişilerin mesleki eğilimlerini ortaya çıkaran çeşitli anketler hazırlanmıştır. Uygulama faaliyetinde bu anketlerden biri yer almaktadır.

Günümüzde meslek seçeneklerinin artması, buna bağlı olarak meslekte uzmanlaşmanın artması, mesleğe hazırlanmanın uzun süreli eğitimi gerektirmesi, meslek seçiminin önemini artırmaktadır.

İyi düşünerek meslek seçimi yapmak, meslekte başarılı bir yaşama kavuşmayı garantileyen en önemli ve temel etkendir. İş hayatında ilerlemek, daha iyi konumlara yükselmek de başarı için önemlidir.

Meslek Alanlarını Tanıma

Toplum içinde uygun işi bulmuş insan sayısının az, iş hayatından şikâyetçi olanların sayısının bir hayli kabarık olması iş seçiminin ne kadar karmaşık olduğunu göstermektedir.

Çoğu kişi mesleği tanımadan iş seçimi yapmaktadır. Bu da beraberinde iş hayatında şikâyetçiolmayı, sık sık iş değiştirmeyi ve verimsiz çalışmayı getirmektedir. Meslek alanlarını tanımak, kişi için önem arz etmektedir. Meslek alanlarını tanımanız için aşağıdaki kaynaklar faydalı olacaktır:

  • İŞKUR tarafından hazırlanan meslek tanıtım bilgileri
  • ÖSYM Meslekler Rehberi
  • Çeşitli üniversitelerin meslekleri tanıtan kitap, broşür vb.
  • Meslek odaları, dernekler
  • Meslek kişileri
  • Üniversitelerin akademisyenleri ve öğrencileri
  • Okul rehberlik servisi
  • Kitle iletişim araçları (televizyon, internet, gazeteler, dergiler vb.)
  • Ulusal Mesleki Bilgi Sistemi

Uygun Meslek Seçimi

Uygun meslek seçiminde ilk ve en önemli aşama kişinin kendini tanımasıdır. Her ne kadar mesleğimizi seçerek değil, rastgele ediniyor olsak da karakter özelliklerimizin farkında olmamız önemli bir husustur. John HOLLAND’ın tipoloji kuramı, insanları, kişilik özellikleri ve mesleklerin gerektiği faaliyetler arasındaki ilişkiye göre altı grupta toplar çünkü insanlar, yetenek ve becerilerini ifade edebilecekleri çevreleri ararlar. Özüne ait isim ve sıfatları ortaya çıkarmak isterler. John HOLLAND’ın tanımladığı kişilik tipleri şunlardır:

meslek seçimi

Kişi hayatının yarısından fazlasını yaptığı işle meşgul olarak geçirir. Mesleği ve
karakteri uyuşmuyorsa sadece alışkanlığa dayalı rutinleşmiş, robot gibi bir hayat yaşar. Ne
kendine ne de iş yerine verimli olamaz. İşinde mutlu olmayan kişi, hayatın diğer alanlarında
da başarı ve mutluluğu yakalamakta zorlanır. Bir Çin atasözü der ki:

“Bir saat mutlu olmak istiyorsan şekerleme yap. Bir gün mutlu olmak istiyorsan balık tut. Bir hafta mutlu olmak istiyorsan tatile çık. Bir yıl mutlu olmak istiyorsan servete kon. Bir ömür boyu mutlu olmak istiyorsan sevdiğin işi yap.”

Meslek Eğitimi

Günümüzde meslek seçeneklerinin artması, buna bağlı olarak meslekte uzmanlaşmanın artması, mesleğe hazırlanmanın uzun süreli eğitimi gerektirmesi, meslek seçiminin önemini artırmaktadır.

Meslekte İlerleme Yolları

İlerlemenin yolu yaratıcılıktan geçmektedir. Çalışmış olduğu iş yerinin büyüklüğüne ve olanaklarına bağlı olarak meslekte ilerleme ve yükselme imkânı mevcuttur. Kişi, iş hayatında ve kariyerinde ilerlemeyi planlıyorsa farklı olmak zorundadır.

İş yeri ortamında fark edilmek için verilen görevleri yerine getirmek tek başına yeterli değildir. Meslek ne olursa olsun, verilen görevi çeşitlendirmek kişinin elindedir.

Yaratıcı fikirlerle dolu bir gün geçirmek kişiyi öncelikle monotonluktan uzaklaştırır. Sıradan bir iş bile çok önemsemelidir. Kişi, o an şirketin geleceği kendisinin elindeymiş gibi kendini motive etmelidir. Bu durum size ilk bakışta komik gelse de bir süre sonra işin öncekilerden daha kaliteli hâle geldiğini fark edeceksiniz.

Mesleğinde zirve noktaya ulaşmış iş adamlarıyla yapılan röportajlarda ortak bir nokta gözlemleniyor. Bu insanlar, hayatlarını anlatırken söze hep ilk adımlarından ve kimse inanmamasına rağmen işlerini ne kadar ciddiyetle yaptıklarından bahsediyor. Dikkat çeken ayrıntı ise bu özellik onlarda patron olduktan sonra da işlerini takip edebilme rahatlığını sağlıyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Küçük Ölçekli En Karlı 15 İmalat ve Üretim Fikirleri

Kariyer Planlama

Kariyer planlama hizmetlerinin yalnızca iş arama süreciyle ilgili olduğu şeklinde bir düşünce vardır. İş aramaya başlamadan önce öğrencilerin geleceklerini planlamaları için yapmaları gereken çok şey vardır.

Her bir öğrenci için kariyer planlama süreci kendi deneyim, ilgi, yetenek ve değerlerine göre farklıdır. Öğrenciler, eğitimlerinin ister ilk ister son döneminde, kariyer hedefleri belli ya da belirsiz olsun, kariyer planlama merkezine gelmeleri durumunda kariyer seçimlerini uygulamalarında, öz farkındalıklarını artırmada, yeni kariyer seçeneklerini
keşfetmede, bilgi, beceri ve deneyim kazanmalarında yardım alabileceklerdir.

kry

Kariyer planlamak için internetten iş arama sitelerini kullanarak ilgiye ve becerilere uygun kariyer seçenekleri araştırılabilir. Arkadaş, aile, akademisyen, mezun ve çevrendeki diğer insanlardan farklı kariyer seçenekleri incelenebilir. Kariyer danışmanıyla görüşme yapılabilir.

Performansı Geliştirme

Zamanı Verimli Kullanma

Zaman geri döndürülemez, biriktiremez ve ödünç alamaz bir kavramdır. Zamanı doğru ve etkin kullanmanın ilk adımı, kişinin mutlak anlamda hedeflerini belirlemesinden geçer.

Bu hedefler hem hayatın tamamını yönlendirebilecek ve hayat beklentisi olarak düşünülebilecek temel hedefler hem de durumlara bağlı olarak yapılması gereken diğer ara hedefler olabilir. Meslek seçiminde ve mesleğinde ilerlemesinde kişi bu kavramı çok önemsemelidir.

Zamanı verimli bir şekilde kullanmak için yapılması planlanan işler arasında öncelikler sıralaması yapılmalıdır. Birçok kişi bu öncelikleri belirleyemediği için gereksiz bir sürü şeyle uğraşarak zamanını boşa harcamaktadır.

Stresle Başa Çıkma

Genel anlamda strese sebep olan temel duygu ümitsizliktir. Ümitsizlik ise en kötü hastalıktır. Şu ana kadar gelip birtakım şeyler öğrenebilmişseniz daha çok şeyler öğrenebileceksiniz demektir. Hayatta hiçbir şey için geç değildir.

Herkesin içinde bir cevher vardır. Kişi onu ne kadar işlerse o kadar önemli hâle gelir.

Başkasının göremediği hoş şeyleri görmeye çalışıp çevresizdeki kişi ve nesnelerin göze, kulağa hoş gelen yönlerini hissetmelisiniz. Bu sizi hem ruhen hem de manevi olarak zenginleştirecektir. Geçmişte yapamadıklarınızı ya da yanlış yaptıklarınızı değil, başardığınız şeyleri aklınıza getirmelisiniz. Bu şekilde davranmak sizi motive eder ve
başarılı olmanızı sağlar.

Motivasyon

Motivasyon ile çalışanlar egolarını tatmine (toplantılara katılma olanakları, danışılma olanakları, kararlara katılma olanakları vb.) yönelecektir. Ayrıca yeteneklerini geliştirecek önlemlerin araştırılmasına olanak hazırlayacaktır. Çalışanların verimliliğine, toplumsal ve ekonomik refah koşullarının geliştirilmesine dönük bir rekabet ortamı içine girmelerine olanak hazırlayacaktır.

Motivasyon sayesinde kişiler arası olumlu rekabet geliştirecektir. Değişen ekonomik, toplumsal ve teknolojik koşullara göre işletmeleri esnek motivasyon sistemlerini kabule zorlayacaktır.

Motivasyon, işletmede verimliliğin yükselmesini sağlar ve çalışanların işletmeden bekledikleri doyumun artırılmasını amaçlar.

Bilgi, tecrübe, kontrol ve inanç tam olsa da bazen çalışılan iş yerlerinde desteklenmeye, övülmeye ihtiyaç duyarız. Çalışma arkadaşlarının öz güvenleri fazla ya da eksik olması, ekibi amaçlarından uzaklaştırır ve bireyleri olumsuz etkiler. Bu nedenle fayda sağlayacak bir öz güveni destekleyici tutum sergilenmelidir.

Bu nedenle motivasyonun ve başarının temel şartı, arzulanan hedeflerin var olmasıdır.

Hedefin büyüklüğü veya küçüklüğü, zorluğu veya kolaylığı motivasyonda temel etken değildir. Temel etken, kişinin alacağı ödül yani varılmak istenen hedefin sağlayacağı doyumdur.

İşe Alıştırma (Oryantasyon)

İşe alıştırma sürecinde işe yeni başlayanların iş yerini ve birlikte çalıştıkları kişileri tanıması, işin gerektirdiği tutum ve bilgileri edinmesi, diğer işlerle ilişkisi, işi oluşturan görev ve işin gerektirdiği sorumlulukları öğrenmesi ve bu şekilde çalışanın kısa zamanda işe uyum sağlanması amaçlanmaktadır. İşe alıştırma süresi yapılan işin niteliği, pozisyon ve deneyime göre bağlı olarak 3 gün ile 1 ay arasında değişebilmektedir.

Ekip Çalışması

İş yerinde başarı, kişinin çalıştığı insanlarla uyumuna ve bu insanlardan aldığı olumlu etkilere bağlıdır. Kişinin birlikte çalıştığı iş arkadaşlarına ekip denir.

İş hayatındaki başarı, bir yönüyle bireyin kendisine bağlıyken diğer yönü ile de çalıştığı ortamlardaki kişilerle ilişkilerine bağlıdır. Bununla beraber kişi mümkün olduğunca seveceği bir iş alanında çalışmalıdır. İnsan gerçekten severek çalışırsa yaptığı işte başarısız olması oldukça zordur. Severek çalıştığında yapacağı işler ve harcayacağı zaman insanı yormayacak, çalıştıkça başaracak, başardıkça mutlu olacaktır.

Mesleki Yayınları İzleme

Bir işi en düzgün ve özenli, bununla beraber en az hata ile yerine getirme profesyonelliğin göstergesidir. Profesyonelliğin kazanılabilmesi için bazı ölçütlerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu ölçütlerden en önemlilerinden bir tanesi mesleki yayınları izlemedir.

Günümüzde yaşanan hızlı toplumsal değişme ve teknolojik gelişmeler, mesleki yayınları izlemeyi zorunlu kılmaktadır. Mesleğin bilimsel yöntem ve tekniklerden yararlanılarak yapılan düzenli çalışma ve yeniliklere açık olunması ancak meslekteki güncelliği takip ederek gerçekleşir.

Eğitim Faaliyetlerine Katılma

Kurumlarda eğitim bir yatırım olarak değerlendirmelidir. Eğitimler işletmenin kısa ve uzun vadedeki hedeflerine göre tasarlanır. Eğitimde yapılmakta olan veya yapılması hedeflenen işe kullanılacak becerilere odaklanılır. Kariyer planlamasının ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilir. Bu nedenle eğitimlerin en yüksek kalitede olmasına özen gösterilir.

Ürün / Hizmet Kalitesini Geliştirme

Hizmet kalitesi, hizmetin istenen amaca ulaşma derecesidir. Objektif ve subjektif hizmet kalitesi olarak ikiye ayrılır. Objektif hizmet kalitesi somut ölçülebilir bir anlaşmadır.

Çalışma sonucu ile önceden tanımlanmış faydadır ve ölçülebilir hedef şartlarının tanımının doğruluğuna bağlıdır.

Subjektif hizmet kalitesi, müşteri tarafından beklenen yararların çalışma sonuçları ile uygunluğunu algılanmasıdır.

Bunun yanında müşterinin ilk fikri ve çalışanın hizmet sunma yeteneği de subjektif hizmet kalitesinin bileşenleridir.

Hizmetler sektöründe kalite kontrolü; fiziksel ortam, yeterli materyal ve malzemeye sahip olma gibi fiziksel ve dokunulabilir özelliklerle ilgilidir. Ancak sunulan çıktılar soyut bir ürün özelliğindedir, tüketicilere yarar sağlar.

İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir