2019’da İzlenmesi Gereken En İyi 5 Girişimcilik Filmi

İnsanların girişimci olmasının birçok sebebi var. Bazıları mükemmel bir fikre sahip oldukları ve bu fikri hayata geçirmezlerse rahat edemeyecekleri için başlar. Diğerleri ise hırs ile, intikam arzusu ile veya ofiste masa başı işlerinden kurtulmak için… Fakat kendi işinizin patronu olma hırsınız olsa da olmasa da, girişimcilerin geçmişimizdeki izleri ve geleceği yönlendirecek olmaları, hepimiz için onları ve hayat hikayelerini izlemesi keyifli hale getiriyor. Her işin hayati öneme sahip olduğu küçük bir işletmede, insanoğlunun en iyi ve kötü dürtüleri gün yüzüne çıkar, bu hikayelerden çok fazla şey öğrenebiliriz

Bu yılın en iyi girişimci filmlerini içinizdeki Steve Jobs veya Oprah Winfrey’i harekete geçirmek için izlemeniz adına seçtik.

Medya Patronu Olmayı Hedefleyenler İçin : Startup.com

Yeni bir iş kuranların çoğu her gün ne yaptıklarını kayda alamayacak kadar meşgul olurlar. Fakat bu filmin konusu olan govWorks.com kurucuları bir istisna teşkil ediyor. Medya endüstrisi sürekli değişim gösteriyor ve her gün yeni şirketler gelip geçiyor. govWorks.com da bu gelip geçen şirketlerden birisi.

Film bu gözü yükseklerde olan kırılgan firmanın ve kurucularının yükseliş ve düşüşlerini takip ediyor.

Maceracı yatırımcıların arkasında durduğu bir iş metodunun felaketlerini ve gerçek hayattaki karakterleri görmek bir iş kurmanın ne kadar zor olduğunu anlamanızı sağlayacak.

Teknoloji ile İlgili En İyi Film: Pirates of Silicon Valley (Silikon Vadisinin Korsanları)

Şık metal, kıvrımlı köşeler ve ısırılmış parlak bir meyve, hepinizin alına Apple geliyor fakat bir zamanlar bu durum böyle değildi. Ve Microsoft, dünyaya ofis programlarını tanıtan firma, öyle ki Apple ürünlerinde bile kullanılıyor.

Film Noah Wyle’ın canlandırdığı Apple ortak kurucusu Steve Jobs ve Anthony Michael Hall’ın canlandırdığı Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in hayat hikayelerini konu alıyor. Filmde en iyi kişisel bilgisayarı yaratmak ve teknoloji devrimini devam ettirmek için verilen dişe diş savaşa tanık olacaksınız.

Gates mükemmel makinelerin yapımıyla ilgili teknik yönden yaklaşımlar sergilerken Jobs “yeni bilinci yaratmayı” amaçlıyor. Kimin ideolojisi üstün gelecek? Bu sorunun cevabını hala bilmiyoruz.

İyi Hissetmek İsteyenler İçin: The Pursuit of Happiness (Umudunu Kaybetme)

Amerikan rüyası temellerini insanın kendi yetenekleriyle en aşağıdan yukarıya çıkarabilmesi prensibi üzerine kurar, ve bu filmde bunu başarmanın ne kadar zor olduğunu ve şansın biraz yanınızda olmasıyla ve çok çalışmaya neler başarabileceğinizi görüyorsunuz.

Bir evsizken multi-milyonere dönüşen Chris Gardner’in zor geçinen bir satış elemanıyken feci bir kaza sonucu evsiz kalması ve kaderin bir cilvesiyle hayatını değiştirme hikayesini Will Smith’in müthiş performansıyla izleme şansını yakalıyoruz. Gardner, bir metro istasyonunun tuvaletinde oğluyla yaşadığı halde, rekabetçi bir firmada bir staja kabul edilmeyi başarır ve pozisyonunu sağlamlaştırdıktan sonra kariyeri en deli hayallerini bile aşacak bir hal alır.

En İyi Karakter Filmi: The Aviator (Göklerin Hakimi)

1990’ların ortasında, Howard Hughes göklere hakimdi, gişe rekorları kıran filmler yapıyordu, ünlü bir gizli sevgilisi vardı ve feci bir Obsesif Kompülsif Hastalıkla başa çıkmaya çalışıyordu. Bu takıntılı halleri imparatorluğunu kurarken ona fazlasıyla yardımcı olmuştu, ki her girişimcinin bildiği üzere takıntıyı fazla kaçırmak iş için sağlıklı olmayabilir.

Hughes sert bir patron, artist ve pilottur ve yaşlandıkça hastalığı kötüye gitmektedir. Sonunda bir motor arızası ve kötü bir yaralanmanın ardından, Hughes tutkularını mantığının önüne koyar ve kazançlı hükümet işlerini dahi bir kenara bırakarak küçük projesine ağırlık verme kararı alır. Fakat maalesef hastalığı ona düşünmeden kararlar aldırır, hatta bazı hareketleri FBI’ın bile dikkatini üzerine çeker. Neyse ki umut ışığı hala yanmaktadır.

En İyi Drama: Twelve Angry Men (12 Sinirli Adam)

Girişimcilik dünyasının en iyilerinden olmak istiyorsanız, diğer insanlarla nasıl anlaşacağınızı bilmelisiniz. Bu filmde insanlarla nasıl anlaşacağınızın ve özellikle küçük bir alana kısılmışken onları nasıl ikna edebileceğinizin ipuçları bulunuyor.

Filmin 96 dakikasından sadece üçü jüri karar odasının dışında geçiyor fakat bu filmin sürükleyiciliğini hiç eksiltmiyor. Filmde, ahlak sorgulanıyor, önyargılar masaya yatırılır, bilinç oluşur ve yok olur ve yeniden oluşturulur.

Kişilik özelliklerinin bir tartışmayı nasıl daha da hararetli bir hale getirebileceği veya yavaşlatabileceğini, değerlerimizin kararlarımıza nasıl etki edebileceğini görecek ve kendi içinize dönecek ve kendinizi sorgulayacaksınız.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

[affiliate_news id=”4310″]